17 Temmuz 2017 Pazartesi

Dünya'yı minicik hayvanlar yönetiyor






"herkese bilim teknoloji" dergisinin Mayıs 2017 sayısında çok etkilendiğim bir yazı okudum. (Dergi, kendi isminde büyük harf kullanmadığı için ben de küçük yazdım. İlla bir anlamı vardır ama kime soracaksın şimdi? Neyse.)





Arka kapakta Hayvanlar Dünyası köşesinde yer alan yazının başlığı 
"Aslında Dünya'yı insanlar değil, minicik hayvanlar yönetiyor" 
Çok güzel, çok etkileyici, çok bilgilendirici, çok önemli bir yazı. 
Önce yazıdan, ardından unuttum sandığım o üzücü anımdan bahsedicem.

Bu yazı sayesinde dağarcığıma bir sürü yeni bilgi eklendi. Mesela jeologların Dünya tarihinin bu dönemine ne isim verdiklerini biliyor musunuz? Yaaa öyle kalırsınız işte. Ama ben biliyorum. Antroposen, yani insan çağı. Peki Dünya'daki en son kitlesel yok oluş ne zaman ve neden oldu? Afedersiniz ama bu sefer kesin çoğunuz apıştınız. (Bilimsel bir makaleden bahsetmek için uygunsuz bir üslubum mu var? Hiç de bile. Bu üslup çokça tavsiye edilir. Ya göründüğün ya olduğun gibi... Hatırladık değil mi?) Devam... Bundan 66 milyon yıl önce alkollü bir gök taşı, virajı alamayıp maviş Dünya'mıza bodoslamadan bindirmiş. Çok fena yok olmuş bizim büyük büyük büyük büyük >>>>>>>> dedeler nineler. Ve şu an Dünya tarihinde ilk defa bir tür -biz yani- diğer türlere hükmediyormuş. Hayır yani içimizdeki çevreciler başa geçmiş, onlar hükmediyor olsa sorun olmazdı da, güç kimlerin elinde malum. 

Hani yazının başlığındaki "minicik hayvanlar" vardı ya vallahi neler neler yapıyorlarmış şaştım kaldım. Hayran kalmamak mümkün değil. Mesela içimizde "dünyanın dokusunu muhafaza etmekle meşgul" kaç kişi var? "Gübre yapma" işiyse tartışılır. Biz de yapıyoruz, hatta Dünya'yı boka batırdık bile. "Çiçeklerden polen yayma" işi? Bunu yapanımız var mı? Ha bire "tohum atan"? "Değerli besinleri işleyerek yeniden toprağa kazandıran" bu da minnak canlıların bıkmadan usanmadan yaptıkları işlerden. Var mı yapanımız?




Çoğumuz hasbelkader ye, iç, gül, oyna, kanalizasyonları doldur felsefesi gereğince bir süre Dünya'da yer kaplayıp belki de ilk ve son kez işe yaramak üzere toprağın altına girip bu minnaklara mama oluyoruz. Hiç yoktan iyidir. 

Aklıma bi şey daha geldi. Biliyor musunuz -bence bilmiyorsunuz- arılar çiçeklerle haşır neşir olmasalar bazı çiçekler tohum veremiyormuş. Ne muhteşem değil mi? Arkadaş bir yandan bal malzemesi topluyor, bir yandan çiçeğin neslinin devamı için üzerine düşeni yapıyor. Tükettiğini yerine koyuyor. (saygı duruşu, saygı düşünüşü lütfen) 

Kardeşim kaçımız bahçemizde bir köşeyi üretmeye ayırdık, bahçe yoksa saksımızda üretmeye çalıştık? Varsa yoksa tüket tüket tüket. Tükettiğini üreten kaç kişi var aramızda? Açık söyleyeyim ben yokum. Ha kendimce hassasiyetlerim var elbette ama tükettiğimi üretmiyorum. Hadi diyorum bunu beceremiyorsun, bari az/gerektiği kadar tüket. Bari tükettiklerinden geri dönüşebilecek olanlar konusunda "insan" ol. Cam, plastik, kağıt meselesi. Çok önemli! Bence bu bir medeniyet göstergesi. Şöyle ki "bana çöpünü göster sana kim olduğunu söyliyim" evet evet! Bir cam şişenin yüzde yüz geri döndüğünü bebekler biliyor artık. Yani cam çöp değildir. Kağıt çöp değildir. Plastiğin çoğu çöp değildir. Çocuklarımız bunu bizden görerek büyüyorlar değil mi? Çok sevindim.

Dönelim ufaklıklara. Orman tabanlarını kim temizliyor? Karınböcekler :))) Benim kızım bebekken karıncaya böyle derdi. Zekice değil mi! Karınböcek. İşte böyle, ufaklıklar boylarından büyük işler yapadursun, biz iki ayaklılar onlara karşı kimyasal saldırılar için ilaç sanayini geliştirelim. Oysa bir böceğin üzerine basabilmek bu kadar kolay olmamalıydı. İster çocuklarımızın geleceğini düşünme gerekçesiyle, ister o minik canlıların yaşam hakkına saygı duymamız gerekçesiyle olsun, ki bence ikincisi asl'olandır ve birincisi onun doğal sonucudur; hiç bir canlıyı öldürmek bu kadar kolay olmamalıydı. 

Ama on sene evvel bu yazıyı yazan kadın :( unutamadığı bir şey yaşadı. Sıra onu anlatmakta. 

Ya da neyse onu ayrı yazayım. 
Hemen yazıcam. 
Başlığı "böcek" olcak, ordan anlarsınız. 

😘













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder