26 Haziran 2018 Salı

İNSANLARI DOĞRU YERDEN BÖLMELİ



Emeğine yüreğine sağlık Muharrem İnce
yürü önümüzde




Son yıllarda kendime düstur edindiğim bir fikri, dün bir de Mercan Dede'den duydum.

Röportajında şöyle demiş;


Söyledikleriniz sizi güzelleştirmiyorsa 
ya da 
sizin dışınızdaki hayata pozitif bir etkisi yoksa 
benim için hiç bir anlamı yok


  
💜


Seçimin ardından ülkemiz insanlarının milyonlarcası sevinç içindeyken milyonlarcası üzgün. Üzgün kabaca atılmış bir ortak başlık olsun hepimiz için. Hepimiz dedim netice de ben de Muharrem İnce'ye oy verdim. Verdim vermesine ve sonuç istediğim gibi olmadı ama o "üzgün" başlığının altından çabucak çıktım. Hayal kırıklığım beni de şaşırtacak kadar kısa sürdü. Yahu inanamadım Muharrem İnce bir buçuk iki ayda umut ne demek ne kadar güzel anlatmış/hatırlatmış bize. Umut vitesini o kadar yükseltmiş ki, valla ben küçültmekte zorlandım :))) Motor freniyle birazcık yavaşladım ama içimden tekrar hızlanmak geliyor. 

😊

Bugün birisine (Muharrem İnce'ye oy veren) "Seçim sonuçları hayırlı olsun" dedim. "Bunun hayrı mı olur?" dedi. KATILMIYORUM. Elbette olur. Bir kere Cumhurbaşkanı Erdoğan ezici bir çoğunlukla seçilmedi. Sonra CHP Muharrem İnce sayesinde görmediği bir oy oranına sahip oldu. İktidar bunları hesaba katarak, daha ılımlı, daha adil, daha liyakat esaslarına dayalı, daha çevreci, daha kadın/çocuk/hayvan hakları koruyucusu ... bir politika izlemeyi tercih ederse, en azından denerse, yok senden gelen iyilik eksik olsun mu diyeceğiz? Biliyorum bu satırlar yüzünden bana kızanlar olacak. Çünkü AKP denince ya da Cumhurbaşkanının adı anılınca hayallerindeki o sunturlu sözleri duymak istiyor bazı kişiler. Tıpkı kızıp aşağıladıkları, agresif ve seviyesiz buldukları "bazı" AKP seçmeni gibiler aslında.

"Bu AKP'liler var ya" diye söze başlayan hiç kimseye KATILMIYORUM. Ve o tip söylemlerden son derece rahatsız oluyorum. Dünyalar tatlısı, dürüst, çalışkan, evine haram lokma sokmayan tanıdıklarım var ve biliyorum AKP'ye oy veriyorlar. Bir partiye her yaptığı için değil, sizin için önemli bir konuda vaatleri varsa da oy verirsiniz. Daha düne kadar CHP'ye oy verirken sinir ola ola gidiyordum sandığa. Bu seçimde Muharrem İnce sayesinde içime sine sine verdim oyumu. Onun gibi düşünün...

Bunların ters okuması da aynen geçerli tabii ki... "Gezici" diye bir başlık atıp, akla hayale gelen-gelmeyen bütün kötülükleri üzerimize yapıştıran fikirsizler de bir dünya... Gül geç. 

Evet bence (ve resmi kaynaklarca elbette) CHP seçmeninin, "gezici" olarak adlandırılan kesimin okuma yazma, eğitim ve entellektüel seviyesi AKP seçmenine göre "oransal" olarak daha yüksek. Zaten bunu Taner Yıldız aynen şu kelimelerle söylemişti: "Eğitim seviyesi arttıkça Ak Partinin hitap ettiği alanın daha da daraldığını görüyoruz." E o zaman asıl iş kime düşer? Bilenle bilmeyen bir olmayacağına göre bilenlere düşer. Bir yazı okudum çok hoşuma gitti. Şöyle başlık atmışlar; KOYUN DEDİK KOYDULAR yaaaa... Kim kime ne hakla koyun, ateist, çapulcu, fahişe, vs diyebilir... Diyenler çoğunluk olabilir mi? Bir tane şuursuz çıktı "poponun tüyü olayım" dedi. :))) (her türlü sansüre karşıyım, kendi yaptığım dışında) Sonra ne oldu? Bu lafı etme potansiyeli bütün AKP seçmenine yüklendi. El insaf. Dedim ya bu arızaları hepimiz yaptık. Çift yönlü. 

O zaman insanları doğru yerden bölmek lazım. Doğru yerden böldüğümüzde görürüz ki, her iki kesimin de iyisi-kötüsü, ahlaklısı-ahlaksızı, terbiyelisi-terbiyesizi, ... vardır. Videolarını izlerken sinirimizin oynadığı bazı sapkın tarikatlara çoğu AKP seçmeninin bizim kadar karşı olduğunu tahmin etmek zor mu? Ben iyi, ahlaklı, çevreci, doğayı seven bir insanın hangi partiye oy verdiğini önemsemem. Yanına yaklaşır, yanıma yaklaştırırım. Uzun lafın kısası geçinmeye gönlün var mı? İnsan kendisine bunu soracak. Elinin yettiği yere uzanacaksın. Bilginle, eğtiminle, sevginle, varlığınla birilerinin elinden tutacaksın. 

Bunu yap(a)mıyorsan da milletin seneler sonra yeşeren umutlarını söndürecek beş para etmez sosyal medya paylaşımları yapmayacaksın. Yahu insan bir düşünür. Ben bunu paylaşınca birine faydası dokunacak mı? Birinin yüzünün gülmesine sebep olacak mı? Cevapların ikisi de "hayır" sa kardeşim kirletme ortalığı... Saçma sapan montajlar, remiksler, sözler karşılıklı çarpışıp duruyorlar... Öbür tarafta maddi manevi yorgunluktan canı çıkmış bir insan şöyle twitt atıyor;


Arkada kalan süreçte çoğumuz ne yaptık? İşten güçten, zevk aldığımız aktivitelerden kalan zamanlarda haberleri takip ettik. Uykusuz kaldık mı? Yorulduk mu? Belki bazılarımız. En azından ben değil. O zaman Karadeniz'de gemileri batanlara sesleniyorum; karamsarlığınızı kendi içinizde bitirene kadar susun. Umuda saygı lütfen.

Ben Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, "iyi" insanları, yeşili, maviyi, kediyi köpeği, kuşu böceği, tırtılı domuzu, ağacı çiçeği, çalıyı, denizi, dereyi tepeyi seven, ama sevmekten önce her birinin varlığına saygı duyan biriyim ve kendi doğrularım için çalışmaya, benim doğrularımla uyumlu politika yapanları desteklemeye devam edeceğim. Bunu yaparken hiç kimseyle kavga etmem gerektiğine inanmıyorum. 

Sevgiyle...