O zaman zor. Rahatsız eder insanı.
Gerçi bizi rahatsız etmiyorlar. Acaba evde televizyon yok diye mi ki?
Radyo dinlemek benim için daha güzel.
Her gün bir tane radyo tiyatrosu
dinliyorum mesela.
En son dün Agatha Christie'nin Üçüncü Kattaki Daire'sini dinledim.
En son dün Agatha Christie'nin Üçüncü Kattaki Daire'sini dinledim.
İsterseniz siz de bu linkten dinleyebilirsiniz.
Zaten yemek yerken ya da kahvaltı
ederken haber dinlenmiyor. Maazallah bir anda lokmalar boğazında kalabilir
insanın. Haberler, sadece haber dinlemek için dinlenmeli Her türlü şeye hazırım
modunda oturup dinleyeceksin. Yediğin iki lokmadan suçluluk duymamak için
yani... Halimiz malum.
Bir de pazartesi sabahları
10:30'da Açık Radyo'da "Zaman İçinde Aşk" var. Hem de kimin programı?
Yücel ablanın Ayşe'sinin
http://acikradyo.com.tr/
Radyo dinlemek beni
dinlendiriyor. Dinlemek... Dinlenmek
Hepimiz kendimizce yorgun değil
miyiz? Her neyle meşgulsek, her neyi dert olarak sahiplenmişsek onun
yorgunuyuz. Yorgunluğa ara vermenin kişiye özel çarelerini bulmak bize düşüyor.
Azıcık zincir kırmak, duvar yıkmak, bırak dağınık kalsın demek lazım.
Bence yani.
Az evvel de biri veryansın etmiş.
Şeyden... Evlilik programlarından.
Haksız demiyorum. Hoş programlar
olmadığını, bizi derinden tahrip edebileceğini düşünüyorum ama veryansınlık bir
durum da yok yani. Şikayet eden çözüm bulur.
Biz bulduk. Televizyonumuzu
verdik gitti. Deniz'e "bu televizyonu verelim" demiştim. Gülmüştü.
Akşam geldiğinde "televizyon nerede?" dedi. "Verdim" dedim.
"Anneeeee" diye çığlık attı. "Ciddi miydin?" Ciddiydim.
Alıştı. Artık memnun. Güzel programların haberi gelirse lap top sağ olsun. Bu
durumda evlilik programlarının bize hiç bir zararı yok.
Sevgili veryansıncı arkadaş, siz
istemezseniz televizyonunuzu vermeyin ama şikayetçi olduğunuz programı neden
izlediğinizi sorgulayın. Yani izlemeseniz şikayet etmezsiniz de... Yalnızken
bayıla bayıla seyredip sonra da... Yani sırf sosyal duyarlılığım var demek için
face'de ona buna çemkirmeye gerek var mı? Gerçi bilemem, belki vardır. Neyse...
Yoksa zaten hepimiz kendimizi
biliyoruz, biz kitap okuyan, klasik müzik dinleyen, tv'de sadece belgesel ve
haber programlarını takip eden insanlarız. En kötü yanımız "herkesi
kendimiz gibi" bilmemiz :)) Ha bir de dedikodu ve yalandan hoşlanmayız.
Ne güzeliz yaaa... Canım biz
(kalp şekli)
Hem yazıp hem elma yerken
kaptırdım, koçanı da yiyordum az kalsın. Sarı elma... Çok güzelmiş.
Sevgiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder