9 Şubat 2016 Salı

Evlilik programları sözünüzü dinlemiyor mu?






O zaman zor. Rahatsız eder insanı.

Gerçi bizi rahatsız etmiyorlar. Acaba evde televizyon yok diye mi ki?

Radyo dinlemek benim için daha güzel. 


Aykan sen de dinle bak bayılacaksın. :))


Her gün bir tane radyo tiyatrosu dinliyorum mesela.

En son dün Agatha Christie'nin Üçüncü Kattaki Daire'sini dinledim.

İsterseniz siz de bu linkten dinleyebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=sDZ6Zx8JOWE 

Kahvaltı ederken güzel oluyor.

Zaten yemek yerken ya da kahvaltı ederken haber dinlenmiyor. Maazallah bir anda lokmalar boğazında kalabilir insanın. Haberler, sadece haber dinlemek için dinlenmeli Her türlü şeye hazırım modunda oturup dinleyeceksin. Yediğin iki lokmadan suçluluk duymamak için yani... Halimiz malum.
Bir de pazartesi sabahları 10:30'da Açık Radyo'da "Zaman İçinde Aşk" var. Hem de kimin programı? Yücel ablanın Ayşe'sinin  http://acikradyo.com.tr/

Radyo dinlemek beni dinlendiriyor. Dinlemek... Dinlenmek
Hepimiz kendimizce yorgun değil miyiz? Her neyle meşgulsek, her neyi dert olarak sahiplenmişsek onun yorgunuyuz. Yorgunluğa ara vermenin kişiye özel çarelerini bulmak bize düşüyor. Azıcık zincir kırmak, duvar yıkmak, bırak dağınık kalsın demek lazım.
Bence yani.

Az evvel de biri veryansın etmiş. Şeyden... Evlilik programlarından.
Haksız demiyorum. Hoş programlar olmadığını, bizi derinden tahrip edebileceğini düşünüyorum ama veryansınlık bir durum da yok yani. Şikayet eden çözüm bulur.
Biz bulduk. Televizyonumuzu verdik gitti. Deniz'e "bu televizyonu verelim" demiştim. Gülmüştü. Akşam geldiğinde "televizyon nerede?" dedi. "Verdim" dedim. "Anneeeee" diye çığlık attı. "Ciddi miydin?" Ciddiydim. Alıştı. Artık memnun. Güzel programların haberi gelirse lap top sağ olsun. Bu durumda evlilik programlarının bize hiç bir zararı yok.
Sevgili veryansıncı arkadaş, siz istemezseniz televizyonunuzu vermeyin ama şikayetçi olduğunuz programı neden izlediğinizi sorgulayın. Yani izlemeseniz şikayet etmezsiniz de... Yalnızken bayıla bayıla seyredip sonra da... Yani sırf sosyal duyarlılığım var demek için face'de ona buna çemkirmeye gerek var mı? Gerçi bilemem, belki vardır. Neyse...
Yoksa zaten hepimiz kendimizi biliyoruz, biz kitap okuyan, klasik müzik dinleyen, tv'de sadece belgesel ve haber programlarını takip eden insanlarız. En kötü yanımız "herkesi kendimiz gibi" bilmemiz :)) Ha bir de dedikodu ve yalandan hoşlanmayız.
Ne güzeliz yaaa... Canım biz (kalp şekli)
Hem yazıp hem elma yerken kaptırdım, koçanı da yiyordum az kalsın. Sarı elma... Çok güzelmiş.


Sevgiyle...






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder