2 Mayıs 2016 Pazartesi

Kedim bile imanlı





Bugün baktım Zarif bir tuhaf.


Misafir şekeriyle maç yaparken ezan başlayınca oyuna ara vermeler...

Uyumak için seccadenin üzerini seçmeler...

Abdest alırcasına yalanmalar...


Kızım dedim hayırdır? Söyle ne oldu sana?

Nasıl anlatacağını bilemedi kızcağız.


Meğerse geçen gün bizim kız pencereden dışarıları seyrederken bir bakmış ki,

Koca bir bulut namaz kılıyor.

Donmuş kalmış bizimki. Gözleri yuvalarından çıkacakmış az kalsın.






Düşünmüş, benim akılsızlardan neyim eksik diye...

Tamam demiş. Bunu gördüm ya daha da Davos'a gitmem. (Ay pardon yanlış oldu.)

"Bunu gördüm ya artık iman etmeliyim." demiş :)


Buymuş yani mesele.

Namaz kılan bulutu görüp imana gelen kitlelere bizim kız da katılmış.


"İyi Zarif'cim hayırlı olsun" dedim.


Kalktım sofrayı hazırlamaya...

Deniz gelip yerine oturana kadar bir baktım, Zarif kızın tabaktaki köftesini çalmasın mı?

"Hani hidayete ermiştin? Hani imana gelmiştin?" diye azarladım Zarif'i. 

Sırıttı.

"Çalmadan duramıyorum fıtratımda var tatlım."


&


Kişisel tecrübeme dayanarak söylüyorum ki, Allah'a en büyük ihanet verdiği akıl nimetini kullanmamaktır. Çünkü "O" muhatap olarak bile akıl sahiplerini alır.


2/44   "... Hala aklınızı başınıza almayacak mısınız?"

2/171 "... Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, akıl da etmezler."

2/197 "... Ey akıl sahipleri..."

3/7     "... Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez."

6/32   "... Aklınızı kullanmaz mısınız?"

40/58 "... Ne kadar az düşünüyorsunuz."



Not: Zarif'cim seni kullandığım için özür dilerim. :)) 






















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder